Yenik çıktı ilişkiden. Yere göğe sığdıramadığı aşkından koptu. Bahtsızdı ya bocalayıp durdu. Bu arada hayatını planladığı gibi şekillendirmeyi bildi. Artık olumsuz düşünmeyecek, kararan his dünyasının aydınlanmasını sağlayacaktı.
Mutsuz günlerinde hatalı olduğuna inandığı hususlar için kendine haksızlık ettiğine hükmetti. Hata yoktu esasen, hayat yolunda dilediğimiz gibi yürüyemediğimizde yanlışlıklar yapabiliyorduk; bir kodlama öngörüsü.
Yetersiz olduğumuz manası çıkmıyordu bundan, sis bulutundan sıyrılmak için zaman gerekiyordu. Sakinlik! İlerlemenin gücüne inanan bir usun denetimi…
Çalışmaktan mütevellit tüm benliğini yalayan esrikliği daha önce de yaşamıştı. Seramik eğitimi almıştı, bir atölye açtı şehrin göbeğinde. Gaye, salt para kazanmak olamazdı, gerçeklik, bir olguyu-yaşamı sürdürmekti. Yeteneğinin bilincine varmaya susayan ruhunun, törpülendiği hayata sarılması idi.