“İğne battı, canımı yaktı
Tombul kuş, arabaya koş
Arabanın tekeri, İstanbul’un şekeri
Hop hop hop, altın top
Bundan başka oyun yok!”
-Tekerlemeleri hatırlıyor musun? diye soruyor.
-Tamamını değil! diye yanıtlıyorum. Bunu da mesela siz söyleyince tam olarak anımsadım.
(İstanbul’un şekeri dünyalarda bir tane diye devam etmiyor muydu o yoksa ben mi uydurdumdu?)
-Hatırlamıyor, diyor gelini için… Ama ben söyletiyorum toruna; çok hoşuna gidiyor: hop hop hop, altın top.
-Kuşaklararası farklılıklar, diyorum. İlk anda hatırlayamadım ya, gelin benden de genç! diye ekliyorum.
Ses çıkarmıyor. Onu o gün son görüşüm…