Vücudumla bugüne dek ilgilendiğim gibi ilgilenmediğim için bu kadar şişmanım belki.
Kendimi bildim bileli, üç-dört yıl öncesine değin, aldığım gramı sayardım adeta. Giydiğimi gün içinde defalarca kontrol eder, her yanını düzeltir dururdum. Aynaya çok bakardım, şimdiki sıradan bir bakış. Eskisi gibi hata bulmuyorum kendimde. Öylesine rahatım!
Ertesi gün giymek üzere hazırlardım giysimi. Yine öyle! Bazısı giyer çıkarır bir türlü karar veremez ya ne giyeceğine. En son giyip çıktığını da içine sindiremez ama…
Şimdilerde ne giydiğim önem taşımıyor olsa da, aslında giyinmenin ehemmiyet arzettiğini kabul ediyorum. Modayı da eskiden o kadar takip etmediğim halde aksine izliyorum artık. Vitrinleri dolaşır hiçbir şey yakıştıramazdım kendime. Giyer çıkarırdım, orada burada potluk… Büyük beden çalışmalar beni ihya etti.
Hayatımda ilk kez fazla kilolarımdan şikayetçi olmadığım bir dönem bu! Menopoz diye mi?
Yirmi senedir kilo alıp veriyorum, üç kez köklü ölçüde rejim uyguladım. Belki de gerçek kilom şu anki, her ne kadar ideali olmasa da!
Tabii kilo vermek istiyorum, “azı karar çoğu zarar” demişler. Bu defa kendi kendime hareket edemediğimden yardım almayı düşünüyorum. Her şeyi yalnız halletmeye alışmışımdır ya, insanlar birbirine gereksinim duydukları sürece ve birbirlerini kalben hissettikleri manada değerlidir.