Kızma diyor, hayat böyle
Bir gün sana değer, bir gün bana.
Susturamadığın yüreğin ağlıyor türkülerle
sonra fışkırıyor allı morlu çiçekler
bir türkünün ortasından.
İçim içime sığmıyor,
yanıyordu ya kâinat
tutuşturuyor beni de, o an, kıvılcımı.
Aynada duruşu kalmış onun;
beyaz yüzü, tütün sardığı kınalı parmakları
vurmuş aşkın ışığı
güneşten aydınlanan şakaklarına.
Tutulunca unutulmaz ama…
Tutunması ne zor idi aşka,
dengesizliklerden yakınılan
bir kubbe altında.
Aşkın metafiziğine dokunuyordu,
yaşayacağına dair geliştirilen varsayımlar…
İşte bu yüzden uzun değil ömrü
yana yakıla arzulansa da bir ömür…