Nasıl özledim o ılımlı hallerini
Bir anda yitip gidişin…
Götürdüler seni benden uzağa, bir meçhule
Bilmediğim gizli bir yerdesin
Biliyorum duyuyorsun çırpınışımı
Çünkü çok güçlü sana dair anılara dokunuşum
Güven yüklü bakışların idi hayatıma mana katan
Bir ikinci bahar idi, nefesin nefesimdi
Cesur seslenişlerindi beni yüreklendiren
Bu yârenlikte bir yanım kırık şimdi
Pembe bir düş imiş demek ki hissedilen
Mavi sonsuzlukta bir nokta ömrüm
Doyamadan sevdiklerine yaşarken ölen ben.
Etiket arşivi: dokunuş
Vuslat Anı
Özledim
kalbe dokunuşlarını
Başımı döndüren
o eşsiz bakışlarını
Titrediğim sarışlarını
Öpseydim gözlerinden
Tutsaydım ellerinden
Aşk olmazdı o zaman
Çıkardım kabuğumdan.
Basit Aslında
Yaşantıların nüveleri basit idi.
Bir bakış, duyuş, dokunuş var oluşun nedeni.
Önceden zorlandığın noktalarda, o yokuşlarda
Yeni kapılar açılıyordu önünde sonradan.
Sabır, hoşgörü, tutarlı tavırlar temeli olmalı,
Diriliş yeniden çok tatlı idi.
Bir bahane bulunur daima
Yaşamın sonu için de.
O da asla yok oluş değil,
En beklenmedik şekilde hakka kavuşmak,
Esas öze ulaşmak.
İşte doruk!
Ölümün gerçekliği ne yüce bir taçlandırış!
Aşkla Veda
Hâlâ mı aşk
Bu nasıl bir tutku, sevdiceğim
Tutkudan öte sonsuz sevgi, o, sevdiğim
Etkilemez mi sanıyorsun benliğini
Sarsılıyorum, titriyorum,
zorlanıyorum anbean
Yanı sıra boyun eğmekten zevk duyuyorum
kurtulmayı diliyorum zaman zaman
çoğu böyle yaşamak istiyorum
bir esaret belki…
Ve kabul ediyorum
engin bir soluklanış, saklanış olduğunu…
Sonsuzluk, sevgi bulutuna dokunmak demek
Ancak aşkla sarınca, sarılınca
ışıldıyor gözlerimiz, var oluyoruz.
Soruyorum, beni seviyor musun diye
Seviyorum derdin, olsan
Nasıl da uzaksın oysa
o denli yakınsın aslına bakarsan.
Dünyam, seni düşünerek anlam kazanır
Bu noktada kavuşmak istiyorum
Öylece sözcüklerine konmak,
hep adımın geçtiği tümcelerine yerleşmek…
Aşk dokunur demek bu, hem sana hem bana.
Dokunuşuyla büyüdük ikimiz de
çocuklaştık, olgunlaştık
vardık ereklere, aştık kendimizi
Bunca artı değer
emellerimiz, arzularımızın, emeğimizin
hediyesi bize.
Hayat veren sevi,
bir gün yaşantımızı nihayetlendirebilirdi de
Tanrı bilir tabi hikâyelerimizin sonunu
Fakat aşk da Yaradan’dan değil mi, ne dersin…