Ne idi, anlayamıyordu…
Bir an daldığında,
acısının azalmadığını hissediyordu;
yüreğinin yandığını,
zihninin darmaduman olduğunu…
Geçecek deniyordu hep
oysa boşuna akıyordu zaman,
hiçbir şey eskisi gibi olmuyordu.
O yaşanmışlık, anbean canlanıyordu.
Ta derinde bir yara kanıyor,
o, içinde yüceliyordu.
Böylece düşüncelerine işliyor,
yaşantılarının nüvelerini
yalnızca o oluşturuyordu.
Onunla bir ömür dilemişti esasen
Şimdi ayrılığın koparmadığını görüp
teselli mi bulmalı?
Bir kez hayatına girdiği için sevinç mi?
Bu hayali gerçek,
umutlarının bağlandığı geleceği için
kazanç mı, kayıp mı?