Etiket arşivi: Şiir

Yılgınlığım

Yaşadığım, yıllarca seninle,
çölün şaşaası!
Kısılıncaya dek sesim,
bağırdım ben de
Duyuramadım sana iyice
Hem sordum sorguladım
hem söyledim tartıştım..
dilimde gezinirken
sözcüklerin usanırlığından
korkmadan.
Benlik karşı çıktıkça,
hayatıma yerleşen gizil bir güçtü
çırpınışların içimde
Sonsuz bir çöküşe çekişe geçti
sonrasında
yokluğuna alışmam gibi kolay olmadı
kuramsal bir varoluş ekseninde
dönenmek hırsla.
d0008146_1842523Foto.alıntıdır.

Bile İsteye

Bir koşuşturma var otağımda
Dur durak bilmez arzular
Tadı kaldı damağımda
Öyle ki, dayanamadım
sözcüklere döktüm bile isteye,
sormadan edemedim
çıkar mısın yola benimle diye…
Önce nazlandı biraz o
yüreklendi koluma takınca.
Kıskançlığının
hep sarmalayacağı
bir ihtirasla kucakladı beni.
Duydum içimde o günden sonra
iki cins arasında
sevgiye rağmen var olan
umursamazlığı.LalelerFoto.alıntıdır.

Unutuyorum

 

Sanki asırlar geçmiş üzerinden
ellerinden tuttuğum
önünde diz çöküp yalvardığım
bir ‘hoşçakal’ deyişi vardı
o an yittim gittim ben de
soluklanmaya doyamadığım
duydukça nefesini
yeniden doğduğum
günler gecelerce..
yeri göğü
salt bir kucaklayış değil bu
gezegen üstü
yekvücut olmak
pırıltısı sönmeyen bir yıldızla
o yüzden işte
uyanıyorum her sabaha
onu karşılar gibi
içimde yanan ateşiyle,
suya dönüşüp
çağlayarak gün içinde
sarılıyorum boynuna..
unutuyorum
yok olduğumu bir zamanlar
sazlarla çevrili bir göl içerisinde

zamanFoto.alıntıdır.

Güller

Goruntu(073)
Uzattığında
kırmızı güller gibi açıldı
silik harflerden oluşan sarımtrak sayfalar
hayatını sorguladığını söylediğin
mizah dokulu, hatta dram…
Sen kokuyordu
arkadaş oluyordu kalan günlerime
yeni dönüm noktalarına uzanıyordu, hayat
dolduramadığını düşündüğün
neler sığdırdın
hep iyi yaşamaktı dileğin
sevdiklerini yaşatmak
anılmak günün birinde, o son gün
bir dost sohbetinin ortasında

Yaşama Sanatı

Günü alabildiğine yaşama sevincin
yüceltirken değerlerini
eleştiri, tenkit türü söylemleri
kaldırmadaki güçlük
heyecan katıyor
kabına sığmaz ruhuna
denetleyebildiğinde ise onu
çekiliyorsun kabuğuna
Korktuğundan mı böyle
Korkaksın diyemeyeceğim
Bir elini atmışsın gelecek kanatlarına
diğeri önceki günde cancağızım,
güne baktığında
ayağına takılan arıklık
üzüntüne sebep olmasın sonunda
kagitgemiqw4-thumbFoto.alıntıdır.

Hissiz

“Seninle bitti” demeden sual ettin mi
Hiç mi anlamı yok içten bakışların, dokunuşların…
Derinliklerindeki unutamayış çığlıklarını
duymazdan mı geliyorsun yoksa
Edası hala gözünün önünde salınırken oysa!
Daha fazla özgürlük için
önceden çizdiğin
sembolik programa bağlı kalıp
koşuşuyorsun bugün
Anlayamadığın, yazılanı yok sayamayacağın
ve bundan böyle “sil baştan” yaşayamayacağın.
Kimin umurunda diyorsun, anladığım.
greeceFoto.alıntıdır.

Yaşamsal Değerler

000030
Bir İstanbul dağarımda
eski günlerden kalma,
kardeşim, annem babam ile
bir yaz gecesi sinema çıkışı.
Yüksekkaldırım’da
bir sarhoşun laf atarak
çocuklardan biri size fazla
küçüğünü bana verin deyişi;
bir an kararışı çocuk dünyamın
babamın kulağımı çınlatan gür sesi ile
hadi oradan demesi
yokuşu çıkmaya devam edişimiz
uzaklaşan savsak ayak sesleri
ruhumda kabaran
güven hissinin tırmanışı
minik usuma aile kavramına dair
bir kez daha yüklenen ümit verici doneler…
Böylelikle gitgide
birlikteliğin,
bir evladın busesinin tatlılığının
yaşamsal değerler olduğunu
anlıyorum işte!

İşlemişsin

Tanışma anı, ilk etkileniş
bir tutsam elinden deyip
düşkünün olmak.
Bu kez son,
bir daha çıkmam karşına
nidalarıyla günleri sayıp
yine selamlaşmak!
Yerleştiğin gelecek düşlerinden çıkıp
unuttuğunu sandığın an
bürünüvermek
yalnızca
geceye duyurduğun sessizliğine
Stairway To HeavenFoto.alıntıdır.