Yeniden yaşamak için birlikte olmayı iple çektiğim, gözlerinde eridiğim, yüreğimdeki sıcaklığın tüm dünyamı sardığı o anlar… İşte böyle seni düşünerek geçirebiliyorum şimdi kalan ömrümü. Samimi duyguların şemsiyesi altında soluklanırken bulmak kendimi, hayata tutunmamı kolaylaştırıyor.
Ne çok acı çektim, çeşitli sebeplerden.
Biliyor muydun sevildiğini? Anlıyordun belki yere göğe sığdıramıyordum ya seni. Gülüyordun giderken. Mutlusun eskisinden daha çok, çünkü yerleştiğin en yüce kat bu! Varabileceğimiz son nokta.
Var oluşunun gerçek taçlandırılışı ölümün kucağında. Gençlik yıllarında ve sonrasında da nereden bakarsanız sevimsiz gibi görünen ölüm, yok oluşa değil, yeni bir başlangıca, dirilişe atılan en önemli adım.
Dünyadan göçüş, Tanrı katında ağırlanma. Yaşamımızda güzel işlere imza attıysak, ödüllendirildiğimiz bir başka dünyaya geçiş.
Sana, tüm sevdiklerime kavuşacağımı düşleyerek geçirdiğim bu günlerde, bir umut saklı olmalı, mutluluğa dair.
Etiket arşivi: Tanrı katı
Yazayım
Yıllar geçti, gecelerce yas tutup
kabus gördüğüm
kabus gördüğüm
sayfalar almaz yazamadım.
Bu kısır döngüde yitmek istemedim
Bu kısır döngüde yitmek istemedim
Hep ayetlere sığındım,
Tanrı katına erişmeyi dileyerek
Tanrı katına erişmeyi dileyerek
Gülen yüz olalım istedim;
suçsuz ama perişan kavrulup acılardan
sonu bilinmez yollara düşmek ne demek
Günlerce ağladım çaresizliğin yılgınlığıyla
Yeise kapılmadan doğru yolda ilerlemeyi
şiar edinerek
şiar edinerek
uyanmaktan vazgeçmedim güne.