Etiket arşivi: hayat

Resmi Daha İyi Görmek: Güncemden Kısa Kısa

Yeni kitabım 25.11.2019’da Cinius Yayınlarından çıktı.

Keyifle okunması dileklerimle..

Yukarıdaki internet sitelerinden temin edilebilir. Daha çok seçenek ve tüm detaylara menüden kitabın sayfasına tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Kapak resmi kızım Bâlâ ÇİÇEK’e aittir.

Hayalin

Foto.: Bâlâ Çiçek

Sensiz anılar biriktirdim
gidişinin ardından.
Açtım içimi kendime
nasıl sen kokuyordu,
şaştım, biliyor musun?
Bir hayal, bir ömür!
Silüetin sardı etrafımı
daha çok hissettim o an seni.
Şaşkınlığım geçti sonradan,
kucaklayınca hayalini.
Senden habersiz olsa da!
Öyle ya haykırdığım halde
duymuyordun sanırım
yüreğimden geçenleri.
Bitkin düştüm aramaktan izlerini.
Kavuşacağımıza dair
umut olsaydı keşke, bir nebze.
Bana doğru yöneldiğini
tasavvur ettiğim her adımını
karşılamak için,
gücüm yerinde olmalı!
Ancak o zaman
diner içime akıttığım gözyaşım.
Sarılırım yeniden hayata, sana.
Vazgeçilmez düşün bu kez
gerçekleşeceğine inanırım.

Mutluluk Payı

Birlikte bir ömür dilerdim
seninle, anneciğim
yaşlılığımda bile omuzunda
soluklanmak ne hoş olurdu
Çok istenen şeyler
her zaman gerçekleşmez, demiştin
Gideli hayli zaman geçti, otuz yıl,
çok özledim seni.
Sesin kulağımda, hep benimlesin,
biliyor musun
Yaşıyorsun çocuk saklı yüreğimde
Hayatımın bu safhasında
şiirlerle dokunuyorum sana
Bundan da bir mutluluk payı
çıkartıyorum kendime
anneme değiyorum, diyorum
dünyalar benim oluyor
her defasında heceliyorum adını
sevgiyle dimağımda.
Foto. Bâlâ Çiçek

Kalbim Ağrıyor

Uzanıyorsun
Ellerimi tutmak istiyorsun
Havada harelenip beni ıskalayan kollarını
yakalıyor, sarılıyorum sıkıca
Göğsüme dayıyorum kollarını
Acının kekremsi dokusu boğazıma yayılıyor
Hep hayata dair paylaşımlardır ya
sakladıklarımız kendimizden bile
Ne tatlısın onların içinden
gülümserken gözlerime anbean
Gidiyorsun oysa şu an
bir şans öpücüğü konduruyorsun
yanağıma usulca
Duvarları aşmışsın bu kez
sokuluyorsun
Sızıyorsun kalbimin derinliklerine o an
İşte tam orası ağrıyor şimdi
Ne yapayım

Foto.BalaÇiçek

O Dem Tadında

Bırakmadın ellerimi hiç
ilk sözünden beri, son ana değin.
Hissettiğim gibi değil mi
Kor olup yanan kalbin
avuçlarımın içinde atıyordu.
Kahveye henüz boyanmış masada,
seninle içtiğimiz bir bardak çaya
takılı kaldı aklım.
Sonradan çok gittim ama
aynı dem tadında olmadı hiçbiri.
Sesin…
Kavrayan, kucaklayan doyamadığım
bir giz vardı ses tonunda
dilinden dökülürken adım.
Soruyordun, bugüne dek neredeydin
Seni bekliyordum, diyordum içimden.
Ne şahanesin ki,
şimdi sıcaklığın iliklerime işlediği halde
gözümün önünden gitmeyen hayalinle
hayatı yudumluyorum.
Sevdiğimiz şarkı dönüyor pikapta.
Zamanın
bilmediğim dehlizlerinde yürüyorum.
Yaşansa da her an sen varmışsın gibi,
o dem tadında değil, bil ki.

Film Karesi

Etkileyici Yeşilçam sineması
belleğe nakşeden
birtakım kesitler filmlerden
-ki onlar hayattan izler…
Ana hıçkırığında
gençlik gözyaşında
düş kırıklıklarının gölgesinde
gülüşlerin pırıltısında
biçimlenen devinimlerden oluşan
bir çizgi yakaladım
Orada buluştuk onunla
sevdalandık birbirimize
hikâyenin ayrılık ile
neticelenmesi değildi aslolan
hep yenilenmesi idi içtenlikle
alışkanlıklara mağlup olmaksızın
tekrarlanan sahnelerde
mutluluğun gizi o tarifsiz anlarda
Nasıl sevdiğimizi göstermemeli idik
önce kimseye
aman nazar değer sonra
bu düşünüş güçlendirir mi aşkı
yoksa düşürür mü tuzağa
hayra yor aman
Ufak tefek küslükler
kocaman gülücükler
sarıldık ardından, kucaklaştık
Böyle biter masallar
çoğu ‘’mutlu son’’ ile.
Foto. Bâlâ Çiçek

Hoşgeldin 2

Çıkageldin dünyama
sormadım hiç “niye” diye
aldım içeri
Öncesinde hayallerimde idin çünkü
Nasıl muhtaçtım elini tutmaya
Öylesi bir ışık vardı ki gözünde
Ruhum yıkanıyordu içinde
İşte böyle ne olduğumu anlayamadan
Yağmur olup yağdın hayatıma
Karşı koyamadım
Elele verip bir yuva kurduk
Evet ailemsin
Geleceğe yönelik binbir gaye
yeşertiyor beynimde varlığın
Neşemin sebebisin
üzüntümde yanımdasın
Beşiktaş’ta oturduğumuz
o çay bahçesinde
söz vermiştin o gün bana
“ömrümün sonuna dek varım”
Vazgeçemediğim nefesimsin
Hatırla, “seninle bir sonsuzluk”
demiştim ben de.

Bakış

Gittin, bir yaz günüydü
Memnundun, gülümsüyordun
Sevindim mutlu oluşuna hatta
Dualarım seninle, unutma.
Olur a bir kez daha karşılaşırız belki
O parlak yıldızın altında
Senin yıldızın…
Sevgiyle bakıyorsun bana
İçim ısınıyor
Endişelisin benim için
Sağlığımı soruyorsun, duyuyorum.
Oysa bendeki merak senden ötürü
Onca can nasıl dayanıyor
Sorular yanıtları ile geliyor
Karşılıyorum gülerek sevinç haberlerini
bazen kederleniyorum, buz kesiliyorum.
Hayatın getirdikleri böyle mi bulmalı bizi
Taraflar arasında bir savaş sürüyor
arzu edilmese de
Yalnız kimin kazanacağı baştan belli
Âdil olmaması cabası.
Dünya üzerinde yaşananların
çoktan her birimizi adım adım
etkilediği gerçeğine bir bakış bu sadece.

Dostluk Vardı Önce

Seni tanımak ne büyük şans
Arkadaşım olmasan
yine de sever miydin beni
Sevgiyle bağlanmasak
arkadaş olamazdık da diyebilir miyiz
Peşimde koşmasan
sevgili olur muyduk hiç
Sevme ve sevilme hali yakınlıktan ötürü
Sevmesem birlikte olmazdım elbette
Sen de öyle
Dostlukla bağlandık önce birbirimize
Ne güzeldi, güneş yüzümüze doğardı
Kafa kafaya verirdik,
çözerdik tüm problemleri
Ne şendik, çocuk ruhlardık
Bir rüzgâr esti, dağıldık
Belleğime yazdım
korumalıyım
karşılaştığımız o ilk anki sevinci
çünkü o anda çizili kaldı
hayatımın en güzel resmi.

İçimden

Yılların içinden yükselip
duvarıma çarpıyor
berrak tok sesin
kalbim acıyor
o an yanıyor sol kulağım
hayatımda bu kaçıncı
“anıyor mudur beni” diye soruşum
yanılmaktan korkuyorum
tek arzum sevginle donanmak
ne denli basit değil mi
ortaya çıktığında
sarılacak sanki onmaz sandığım yaralarım
sarılacağım boynuna
sevildiğimden kuşku duymaksızın
coşacağım, kutlayacağım sonsuz düşü
bu kez zincir kırıldığı için dua edeceğim.