Dün ile bugünü birleştiren senin kahkahaların idi.
O neşe sarmasa benliğimi yaşayamazdım ben de.
Saf ve temizsin, melek demeli sana.
Varlığımın özü, can suyum
yeryüzünde bulunduğum sürece
benimlesin artık eminim.
Her edama sinmiş kokun.
Annem ölmedi, dedim
ölmemiş miydi diye sorduğunda.
Hayalimde dedim ya bir de,
yüreğimi kaplayan dokun hayallerimle kaynaşıp
gerçekliğime yansıyor.
Her hecem senin gölgende bir sözcüğe bağlanıyor.
Ne sebeple gelmiştim buraya
kucak açmıştın sevgiyle.
Kocaman yüreğinde idim zaten ne zamandır.
Nereye vardıysam sonradan, izledin beni yılmadın.
Bir melodi idim dilinde daima işittiğim.
Kahve gözlerinde tattığım sevinci geçirdim ben de
karşımdakine.
Sorgulamadan içine katan tınılar yakaladım sesinde.
Bir gün ben de çıkacağım buradan gözleri yaşlı
Sen olacaksın kolumda
Sıkıca kavramıştın ya bir kere
Düşüyordum ben o zaman
Yanındayım, dedin düşünmeden
Saklı cennetler buldum koynunda
Bırakma ne olur tekrarlanırsa yine
alnımda bir yazı gibi “ölüm”.
Etiket arşivi: eda
Yeni Bir Yuva
Özledim seni şimdiden
Halk tabiriyle,
mavi boncuk dağıtıyordun
Öyle tanıdım seni
sevgilisi iken herkesin
Boncuk dedim sana ben de
Hikayeni merak ediyordum
Adın Linda imiş
Çocuklardan öğrendik
Ki onlar ailen imiş
Ne güzel günler geçirdiniz beraber
kim bilir
Zaten çok mesuttun sen her zaman
Hislerini hiç saklamıyorsun
doğan gereği
Ancak daha iyi anlıyorum şu an
O tatlı edaların
vedanın habercisi imiş meğer
Bir girdin hayatımıza pir girdin
Seni unutmayacağız
Biliyorum aramızda hep konuşacağız
Çiçekten tacını
yaşam koşusunda soluklandığın
başka bir dünyada takacaksın artık
Minik bebelerini kucaklarken…