Etiket arşivi: hatıra

Hatıra

Hani onca yıl birlikte soluklandığımız
ev var ya, bugün oraya gittim.
Gezindim içinde.
İçim paramparça,
eksikliğini hissettim de ondan.
Kucaklayan sevgi sözcüklerin olmadan
geçen bunca zaman
Gözümün önünden yitmeyen hayalin
Hatıran beni ayakta tutan
Anlatamıyorum, gerçeğimsin
Dünyamı ısıtan, ışıtan düpedüz gerçeklik
İdolüm değil miydin zaten
Sembolü oldun aşkımın sonradan
Şu an o evin sadece bir taş yığını olmadığını
duyumsadığımdan aynı zamanda
Sensiz bir geleceğe
nasıl katlanacağımı bilmiyorum hâlâ.
Foto. Bâlâ Çiçek

İz

Tokalaşıp ayrıldık diyerek
Girdi içeri, gözleri nemli

Unutulur, demiş bir solukta
O denli gamsız biri

Onun için değmez dedimse de!
Yürek çarpıntılarına çare olur mu bu?

Ömrünce saklayacağın
hatıralar biriktirmeye o vakit!

Onu değil artık,
ama doğacak gün ile gelecek
güzellikleri bekleyiş,
Yeniliklere umutla yöneliş,
Aşkın kaçınılmazlığı ile sürükleniş.

Yalnız yalan söylemiş unutulur derken…
Sorgulamaya cesaret etsen bile incelikle
yıprak izleri silemezsin hayatından kaygısızca.
2015-09-30 18.55.48-1

Elde Kalan

Bunca yıl sonra yabancı bir his kaplamıştı bedenini:
tiksiniyordu
Onu bir zamanlar tanımış, sevmiş olmaktan gelmiyordu
bu ikrah
Sadece terk edilmekten kaynaklı bir ürperti
Şimdi nefrete dönüşüyordu
İyi ya!
Hatırasına boyun eğmeyi güçleştirirdi bu
Böylesi silinmez bir iz bırakarak giden
kaç kişi girmişti hayatına sanki
Müsaade etmezdi ki hiçbirine; sarılsınlar
dünyası olsa biri de
Daha önce yenildiği gibi kadere
yitirirdi belki şansını yine o zaman
Sonsuz aşk diye bir şey yoktu zaten baştan beri
Adam sen de!
Romantiklerin uydurması o, dedi içinden.
image

Nisan Ayları

Ortaköy’deyim bir an, kahvede…
Sonrası hatıralar
Cam kenarı
çiçeklere ilişti gözüm öylesine…
Başımı kaldırdım, minare,
kırk beş derecelik açıda: İmam-ı Azam Camii.
Deniz kıyısında
Ortaköy’deki Büyük Mecidiye;
Dolmabahçe’deki de,
İrşad denize bakıyor.
Yaşadığım hanelerin etrafındaki camiler
hep aynı konumda
Yalnız buradakinin tarlalara doğru yönü
Yağmurlar yağdı yağalı
su birikintisinden gölet halini almış
o tarlalar
Köylüm neyler, bu vakitler?