Hasretinle uyandım yeni güne yine.
O gün,
bir daha gelmeyeceğinin ayırdına vardığım
andan beri üşüyorum.
En kırılgan ellerim
Değdikçe avuçlarımız birbirine
güç bulacaktık biz
Dünyayı kuşatacaktık şenlenen sesimizle
Umut işte
Soluksuz geçen onca yıla bir çığlık katarak
bari gün içinde görsem, diyorum, avunuyorum
Duyuramayınca sesimi sana
dönüyorum çaresiz, sessiz kederime
İçime akıtmayı öğreniyorum artık gözyaşlarımı
Sözlerim hayat buluyor bir yerde
her şeye karşın
sevdamın doruklarında
Anlıyorum o noktada
hiçbir şeyin karşı konulmaz olmadığını
Sen de değilsin
Sürüp giden kader çizgimde deviniyorum
Yine de özleminle doğuyor yeni gün
değişmez şekilde
engel olamıyorum
Sözcükler diziliyor dilimin ucuna
söyleyemiyorum.
Sezer Esensoy Çiçek tarafından yazılmış tüm yazılar
Güzel İnsanlar Kulübü
Güzel İnsanlar Kulübünün gerçekleştirdiği sosyal kitap projesinde ben de bir yazımla yer aldım. Herkesi tebrik ediyorum ve hayırlı olmasını diliyorum. Kitaba ulaşmak isteyenler aşağıdaki linkten inceleyip, edinebilirler.
İz
Tokalaşıp ayrıldık diyerek
Girdi içeri, gözleri nemli
Unutulur, demiş bir solukta
O denli gamsız biri
Onun için değmez dedimse de!
Yürek çarpıntılarına çare olur mu bu?
Ömrünce saklayacağın
hatıralar biriktirmeye o vakit!
Onu değil artık,
ama doğacak gün ile gelecek
güzellikleri bekleyiş,
Yeniliklere umutla yöneliş,
Aşkın kaçınılmazlığı ile sürükleniş.
Yalnız yalan söylemiş unutulur derken…
Sorgulamaya cesaret etsen bile incelikle
yıprak izleri silemezsin hayatından kaygısızca.
Rahatlatan Cümleler
“Leylâk ağaççığı silme çiçek açmış. Dökülüp gittiğinde, çiçeklendiğini hatırlayacak mı?”
Selim İleri’nin Mel’un adlı eserinden, yukarıdaki cümleler.
Ölü toprağı serpilmiş sıkkın duruşumu silip götürüyor bunlar.
Bir gün, bir yerde rahatlatıcı etkisi olan satırlar kaydetmek, hayatı daha anlamlı kılıyor. Ne umut yüklü! Hem yazan hem de okuyan için bir farkındalık yaratıyor. Çünkü âna odaklanmak ayırt ediliyor böylece. Mutluluğu yakalamak kolay bu noktada!
Sıkıntılı anlarımı okuyarak atlattığımı unuttum kaç gündür…
Bana iyi gelen şeyleri gündeme alamayacak denli hasta idim. Baş ağrısı, düzensiz soluk alışlar! Yaşanması gereken zorlu bir süreç geçti; toparlandım.
Rutin yaşantılarına kavuşunca, kişi, Tanrı’nın öngörüsü ile her şeyin dinginlik içinde akıp gittiğinin farkına varıyor yeniden.
Aklın süsledikleri arda kalanı! Ekonomik bağımsızlık, sorumluluklar, vazifeler… Zaman zaman yok sayılan birtakım işler! Eşref saatine denk getirilip üstesinden gelinen zorunluluklar.
Onlar, yolun sonunda ulaşacağımız değerleri önemseyerek benimsediğimiz düzenli yaşayışlar! Doğamız gereği ve prensiplerimiz doğrultusunda elde ettiğimiz güzellikler olmalı ki, var olduğumuza inanabilelim! Öyle değil mi?
Barış
Kıyım
Güne Başlarken
The Truth
his breath warms my heart
he’s affectionate, sincere
my feelings
as if I live and forget
a cloud of fog belongs to the old days
will disperse
awakening my mind is also truth
a drop
has only been ascribed to tomorrow
now
full of sparkles
caressing to the story
beginning to hope for the future
what do you say…
Menekşe
Sitayiş dolu sözleri
hayata bağlıyor bizi
Bakışlarında
menekşelerden derlenmiş
eflâtun gizi
Sevinç ile
kucakladığı gün doğdum ben,
yarınımda
ânımda yaşıyor yanımda
Onun için çiçekler topladım,
sundum
gülsün diye
Gittiğimde buğulandı sanki
gözlerinin içi
Hüzün sardı beni o zaman
belli etmeden duramam hislerimi
Neyse ki çabuk toparlandım
Sarıldık birbirimize
Sevgi sözcükleri döküldü dilinden
Ne güzelmiş
sevildiğini duymak
dedim içimden
Pus
Buğu ile kaplı tüm yaşantılarım…
Sardı ruhumu
sudan sebepten alevlenen bir korku dalgası
Tuzaklara düşüren girdaplarında kollarım
çırpınıyorum durmadan
Açamıyorum gözlerimi, kapadığım dünyaya
Hayalimi boğan kıpırtıları algılıyorum yalnız
Farkındalığım gelip geçiyor
Tutukluyum ân içinde
Umutlu olmalıyım âti için
Rüyalarımda tutamadığım gözyaşlarım
kuruyor yatağında şimdi
Olağanlaşıyor kelâmlar
ne denli gereksinim duyuyorum hâlbuki
neşelendiren yârenliğine
İçten ne denli haykırsam da
sesimi duyamıyorum
duyuramıyorum yüreğimi
Sevdadan mı? O gün ağlamıştım
konu olmuştu aile içinde
Yalvarışlarım Tanrı’ya…
Acı bir tebessüm dudaklarında
bir bulutun içinden seslenişin
Saklıyım aslında biliyorum
masum bakışlarında
Tutuluyorum konuşamıyorum
Aşkın sıcaklığı donduruyor bittiğinde bu defa
Konup göçtüm selâmladım
Bulamadım süzülüp giden izlerini.
Foto. Bâlâ Çiçek