Dün ile bugünü birleştiren senin kahkahaların idi.
O neşe sarmasa benliğimi yaşayamazdım ben de.
Saf ve temizsin, melek demeli sana.
Varlığımın özü, can suyum
yeryüzünde bulunduğum sürece
benimlesin artık eminim.
Her edama sinmiş kokun.
Annem ölmedi, dedim
ölmemiş miydi diye sorduğunda.
Hayalimde dedim ya bir de,
yüreğimi kaplayan dokun hayallerimle kaynaşıp
gerçekliğime yansıyor.
Her hecem senin gölgende bir sözcüğe bağlanıyor.
Ne sebeple gelmiştim buraya
kucak açmıştın sevgiyle.
Kocaman yüreğinde idim zaten ne zamandır.
Nereye vardıysam sonradan, izledin beni yılmadın.
Bir melodi idim dilinde daima işittiğim.
Kahve gözlerinde tattığım sevinci geçirdim ben de
karşımdakine.
Sorgulamadan içine katan tınılar yakaladım sesinde.
Bir gün ben de çıkacağım buradan gözleri yaşlı
Sen olacaksın kolumda
Sıkıca kavramıştın ya bir kere
Düşüyordum ben o zaman
Yanındayım, dedin düşünmeden
Saklı cennetler buldum koynunda
Bırakma ne olur tekrarlanırsa yine
alnımda bir yazı gibi “ölüm”.
Etiket arşivi: kahkaha
Mola
Gün pırıltılı. Kış soğuğu ama bahar bu,
erik çiçeklerinden.
Gizil ruhuna kapılışım.
Başkası etkilemez bu denli. İlle bahar.
Uzun yürüyüşün ardından
kitabevinin rafları başında soluklanıyoruz.
Bir iki kitap ve dergi seçip kahveye geçiş.
Bir güzellikten başka bir güzelliğe açılan
kapılar önünde hayata selam duruş…
Aykırı olgulara aldırmadan yolunda ilerleyiş
çünkü ancak öyle var olunabileceğine
inancımız kuvvetli!
Dünya üstünde bir yön çizeceksin.
Sapaklarda direnebildiğin ölçüde
başarıya ulaşabileceğinin bilinciyle
hedefinden şaşmadan gideceksin,
Tanrı’nın senin için belirlediği koşakta.
Bezgin karşılayacaksın günü belki bazen
ummadığın dertlerden,
yine de umutlara açık olacak yüreğin
bugünden yarına göz kırparken.
Söz vermelisin kendine,
savaştan bileğinin gücüyle..
alnının akıyla çıkacağına dair;
hiçbir kötülükten yılmadan,
engellerden usanmadan.
Sonra tutmalısın sözünü utanmadan
kahkahalarının bulutlara değmesinden.