Etiket arşivi: kalp

Kalbim Ağrıyor

Uzanıyorsun
Ellerimi tutmak istiyorsun
Havada harelenip beni ıskalayan kollarını
yakalıyor, sarılıyorum sıkıca
Göğsüme dayıyorum kollarını
Acının kekremsi dokusu boğazıma yayılıyor
Hep hayata dair paylaşımlardır ya
sakladıklarımız kendimizden bile
Ne tatlısın onların içinden
gülümserken gözlerime anbean
Gidiyorsun oysa şu an
bir şans öpücüğü konduruyorsun
yanağıma usulca
Duvarları aşmışsın bu kez
sokuluyorsun
Sızıyorsun kalbimin derinliklerine o an
İşte tam orası ağrıyor şimdi
Ne yapayım

Foto.BalaÇiçek

O Dem Tadında

Bırakmadın ellerimi hiç
ilk sözünden beri, son ana değin.
Hissettiğim gibi değil mi
Kor olup yanan kalbin
avuçlarımın içinde atıyordu.
Kahveye henüz boyanmış masada,
seninle içtiğimiz bir bardak çaya
takılı kaldı aklım.
Sonradan çok gittim ama
aynı dem tadında olmadı hiçbiri.
Sesin…
Kavrayan, kucaklayan doyamadığım
bir giz vardı ses tonunda
dilinden dökülürken adım.
Soruyordun, bugüne dek neredeydin
Seni bekliyordum, diyordum içimden.
Ne şahanesin ki,
şimdi sıcaklığın iliklerime işlediği halde
gözümün önünden gitmeyen hayalinle
hayatı yudumluyorum.
Sevdiğimiz şarkı dönüyor pikapta.
Zamanın
bilmediğim dehlizlerinde yürüyorum.
Yaşansa da her an sen varmışsın gibi,
o dem tadında değil, bil ki.

Edimsel Koşullanma

İlk görüşte, gönül çelen tatlılığına
gülüşlerine kandı
Zaman içinde
gri bir gölge kapladı göz hatlarını
Kıskançlık emaresi zalim bakışlarından
tanıdı bu kez karşı tarafı
İlk tanıştıklarında takındığı zarafetinin yerini
vahşi bir hâkimiyet almıştı
Bir nefeslik hevesi geçerdi bir anda belli ki
böylece sona ererdi dokunulası merhameti

Öyle yürümezdi aşk, özgürlüğü severdi
kişiye kendini muhteşem hissettirirdi
Ayrılığa sebep nice davranışı var, dedi
kendi hataları da vardı kuşkusuz
Sonrası edimsel koşullanmadan olacak
kalbini açamadı bir daha
karşı cinsten başka bir karakterin yüzüne.
Foto.Bâlâ Çiçek

Yalancı

Hep yanında olacağım diyordun
kandım
Minik bir hikâyede kilitli kaldım
Bir damla düşmeyecekti yanağa hani
çok yaşardı gözlerim
Bir de pembe yalanlar söyleyecektik ya
evdekilere, arada bir
birlikte rahatça soluk alabilelim diye
Yalancıların en tatlısısın
Ne kadar yalancı
O denli acımasızsın
hissettirdiklerinden
kalbim ağrıyor
Bilirim, üzgünsündür.
Sonuç olarak her şey yoluna girer
Kırdığın ve kırıldığın
aynı kefede olduktan sonra…
Üzülme. Memnunum ben, eşitlik kokan
bir beraberlik yaşadığımızı bildiğimden.

İçimden

Yılların içinden yükselip
duvarıma çarpıyor
berrak tok sesin
kalbim acıyor
o an yanıyor sol kulağım
hayatımda bu kaçıncı
“anıyor mudur beni” diye soruşum
yanılmaktan korkuyorum
tek arzum sevginle donanmak
ne denli basit değil mi
ortaya çıktığında
sarılacak sanki onmaz sandığım yaralarım
sarılacağım boynuna
sevildiğimden kuşku duymaksızın
coşacağım, kutlayacağım sonsuz düşü
bu kez zincir kırıldığı için dua edeceğim.

Unutamadığım

Sevdim seni.
Özlüyorum bir ‘merhaba’ demeyi.
Merak ediyorum nasıl olduğunu…
Hep iyiliğini istiyorum.
Dilinden düşmezdi adım,
Ufak tefek şikâyetlerime çareler bulurdun.
Kalbin bende idi, hissettirirdin
sevimli sözcüklerinden
manalı bakışlarından
özverili hallerinden bilirdim bunu, dedim ya.
Hiç aklımdan çıkmıyor,
anbean sevgi ile tazelenen o canım günler.
Ufkumda hayallerin, seninle hayallerim
bir zaman diliminde gerçekleşir mutlaka.
İnancım var buna.

Okyanus

O günlerdeki kararsızlığım,
güvensizliğim, sıkıcı idi biliyorum;
unuttum bunları. Bağışla sen de.
İkinci buluşmamızdı, hatırlar mısın?
yürümüştük seninle çınar altına doğru…
Soluğundaki acımtırak, kekremsi koku
çarpmıştı beni.
Duysa idim sesini yine
kalbe dolan tınılarıyla yıldızlar arasından…
Sevginin ışıttığı okyanusa hasretim
son bulsa idi o an!
Şansımı yeniden yakalamak için
asumana uzanışım…
Gidişinle dünyamı kaplayan hüzün!
Önemi yok ama bunun
yansıdı ya ışıltın rüyalarıma
hiç beklemediğim şekilde!
Bir olduktan sonra kalır mı mahcubiyet?
Kırgınlığım da geçti.
Hatta yargılamayacağım artık yaşananları.
Mutluluğu kucaklayacağım tereddütsüz.
Bana inan!
Ana Rosa
Foto. Ana Rosa