Sensiz anılar biriktirdim gidişinin ardından. Açtım içimi kendime nasıl sen kokuyordu, şaştım, biliyor musun? Bir hayal, bir ömür! Silüetin sardı etrafımı daha çok hissettim o an seni. Şaşkınlığım geçti sonradan, kucaklayınca hayalini. Senden habersiz olsa da! Öyle ya haykırdığım halde duymuyordun sanırım yüreğimden geçenleri. Bitkin düştüm aramaktan izlerini. Kavuşacağımıza dair umut olsaydı keşke, bir nebze. Bana doğru yöneldiğini tasavvur ettiğim her adımını karşılamak için, gücüm yerinde olmalı! Ancak o zaman diner içime akıttığım gözyaşım. Sarılırım yeniden hayata, sana. Vazgeçilmez düşün bu kez gerçekleşeceğine inanırım.
Güpegündüz uykuya daldım
uyandığımda,
o güne dek anlatılanların
hikâye olduğunu düşündüm,
bir buğu kapladı her yanı
sahi seni gördüm
gözlerin ışıl ışıl
bana bakıyordun
geleceğimizi dillendiriyordun
sıcacık sözcüklerle
o an anladım,
seninle yaşananlar yalan değil
Gülümsedim, ısındı içim
insan duygulanıyordu
sevinçten coşuyordu
düşler gerçeğe dönüşüyordu
bir çift yürek bir dünya oluyordu
sevince. Foto. Bâlâ Çiçek
Etkileyici Yeşilçam sineması
belleğe nakşeden
birtakım kesitler filmlerden
-ki onlar hayattan izler…
Ana hıçkırığında
gençlik gözyaşında
düş kırıklıklarının gölgesinde
gülüşlerin pırıltısında
biçimlenen devinimlerden oluşan
bir çizgi yakaladım
Orada buluştuk onunla
sevdalandık birbirimize
hikâyenin ayrılık ile
neticelenmesi değildi aslolan
hep yenilenmesi idi içtenlikle
alışkanlıklara mağlup olmaksızın
tekrarlanan sahnelerde
mutluluğun gizi o tarifsiz anlarda
Nasıl sevdiğimizi göstermemeli idik
önce kimseye
aman nazar değer sonra
bu düşünüş güçlendirir mi aşkı
yoksa düşürür mü tuzağa
hayra yor aman
Ufak tefek küslükler
kocaman gülücükler
sarıldık ardından, kucaklaştık
Böyle biter masallar
çoğu ‘’mutlu son’’ ile. Foto. Bâlâ Çiçek
Yılların içinden yükselip
duvarıma çarpıyor
berrak tok sesin
kalbim acıyor
o an yanıyor sol kulağım
hayatımda bu kaçıncı
“anıyor mudur beni” diye soruşum
yanılmaktan korkuyorum
tek arzum sevginle donanmak
ne denli basit değil mi
ortaya çıktığında
sarılacak sanki onmaz sandığım yaralarım
sarılacağım boynuna
sevildiğimden kuşku duymaksızın
coşacağım, kutlayacağım sonsuz düşü
bu kez zincir kırıldığı için dua edeceğim.
Hayat devam ediyor, diyorlardı
Hayat beni zora koşuyordu
Rüzgârına kapılıp gidiyordum
Her adımda yıpranıyordum
O hâlde
ne de çok kapıda soluklandım
Susadım
ezber bozan her tavır tutumuna
Biliyorsun,
bir düş kurduk seninle: birliktelik üstüne.
Dostlarla toplanırdık, hatırladın mı
Gündeme dair söyleşirdik
renklenirdi yaşantılarımız
Meselelere olan
yapıcı yaklaşımların muazzam idi
Her hâlinle süslüyordun dünyamı.
Özel olduğunu sandığım şu an
bu kadar mı hayranlık uyandırırdı
Kaldı ki, o, sonsuz dönüşte
birçok kez ulaşılan bir an sadece
Buna, yüzyıl sürse doymazdım oysa ben.
Nasıl özledim o ılımlı hallerini
Bir anda yitip gidişin…
Götürdüler seni benden uzağa, bir meçhule
Bilmediğim gizli bir yerdesin
Biliyorum duyuyorsun çırpınışımı
Çünkü çok güçlü sana dair anılara dokunuşum
Güven yüklü bakışların idi hayatıma mana katan
Bir ikinci bahar idi, nefesin nefesimdi
Cesur seslenişlerindi beni yüreklendiren
Bu yârenlikte bir yanım kırık şimdi
Pembe bir düş imiş demek ki hissedilen
Mavi sonsuzlukta bir nokta ömrüm
Doyamadan sevdiklerine yaşarken ölen ben.
Çok yakın
değebilirim.
Uzaksın
ulaşamadığımdan.
Kayıpsın
hep istemediğinden…
Düşümdesin
artık yanımda yürümediğinden.
Gerçeksin ama!
Dillendiremediğimden…
Peşimdesin, kaçmadığımdan.
Alışkınım uykusuzluğa,
sarılarak uyuduğumdan her gece
yokluğuna.
Yeniden varmak
bir gülüş sadece
gözlerimden öperek
uyandırdığından her sabah.
Yeniden rastlamayı umup da
bulamadığım izlerin
kazılı çerçevede.
Yalvardım çok kez Tanrı’ya
çoğalttım seni.
Çağrımsın,
hüzün olamazsın
sempatisin, hoşgörüsün
sen yücelttiğim her şeysin.
Ne huzur verici gündönümü
ne denli yakın insanlar
sen hayatıma girdiğinden beri.
Selamlıyor doğa beni,
evrene uyumumdan ötürü…
Geriye baktığımda
hatırlamak istemediğim şeyler var.
Neden hatırlamak istemiyorum?
Pişman olduğumdan değil!
Hatırlamaya değmeyecek şeylerden mi ki?
Oysa ne denli önemli yaşandıkları anda
Onca hikâye
Başrolünde idim ve sonlandı diyebilmek
zor olmamalı!
Onun için “şimdi” demiyor muyuz?
Ânı yaşa!
İster istemez üzerinde yer yer iz bırakmış
mazinde boğulup kalma…
Düşlerinin renklendirdiği
içinde sürprizler barındırıp
umut muştulayarak gelen günleri
karşılarken de
kendini kaptırma çok!
Ânı doyasıya yaşarken
çıkardığın dersler olur belki,
gelecek güzel yaşantıların mayasıdır onlar,
aynı zamanda, unutma!
umut türküsü oluyor sıcak sözcüklerin, telaşlıyım bu mevsimde yavrucağım, her şey iyiliğin için