Etiket arşivi: mutlu

Bakış

Gittin, bir yaz günüydü
Memnundun, gülümsüyordun
Sevindim mutlu oluşuna hatta
Dualarım seninle, unutma.
Olur a bir kez daha karşılaşırız belki
O parlak yıldızın altında
Senin yıldızın…
Sevgiyle bakıyorsun bana
İçim ısınıyor
Endişelisin benim için
Sağlığımı soruyorsun, duyuyorum.
Oysa bendeki merak senden ötürü
Onca can nasıl dayanıyor
Sorular yanıtları ile geliyor
Karşılıyorum gülerek sevinç haberlerini
bazen kederleniyorum, buz kesiliyorum.
Hayatın getirdikleri böyle mi bulmalı bizi
Taraflar arasında bir savaş sürüyor
arzu edilmese de
Yalnız kimin kazanacağı baştan belli
Âdil olmaması cabası.
Dünya üzerinde yaşananların
çoktan her birimizi adım adım
etkilediği gerçeğine bir bakış bu sadece.

Özveri

Olmadık bir sözcük ya da cümle dökülür dilinden bazen. Çok sevdiğin, sevildiğin halde bağlar kopar arada birden.
Senin de başına gelebilir, alınabilirsin tabii, candan sevdiğine: “ciddiye alma” der bir ses derinden… Ne güzel beni düşünüp öneride bulunan bir dostum var deyip sevinçle dolarsın o an. İçindeki o ses, duygularının peşi sıra gitmekten alıkoyar seni.
Alındığında darılır, küser, kırılırsın; olaya gerçekçi bir üslupla yaklaşıp değerlendirdiğinde -gemileri yakacağın bir durumla karşı karşıya olmadığının bilincine varırsın. Aslında gücendiğin husus bunu yaşatandan ötürü değildir. O değişik bir şekilde etkilenmiştir gidişattan. Gerektiği gibi aksetmemiştir tavrı o yüzden. Sana göre sakıncalı kısacası!
İçindeki sesi dinlemek, sakin düşünmek demek esasen; öfkene yenik düşüp geri dönüşü olmayan bir yola girmeden soluk almak! Hayat, pişmanlık duymadığın ölçüde mutlu olabileceğin bir yolculuk!
Mutluluk öyle narin ki, yüreğine sığdıramazsan yiter gider. Sevdiklerinle yaşadığın mutlu anların hep yinelenmesini dilersin. Sevgi fedakârlık ister. Kırıldığında yeniden şans vermeyi denemelisin. Ulaşılması zor ya, mutluluğunu yaratmalısın; emek vermeli, çalışmalı, sevmeli, sabretmeli, katlanmalı, affetmelisin.
Özveri ile donatacağın düzeni korumak için dünya üzerinde bir ömür geçirmeye hazır olmalısın.

Mutlu yine de ya

Sözcükleri ahenkle şekilleniyor
Özgürlüğe tutunan haykırışı
sesinde nağme buluyor
Programlı yaşantısı dem vuruyor
yazgıdan, izden, yürekten
Meselâ yazıya oturacak birazdan
sarı sayfalara dökecek içindekini
Araştırmalarını değerlendirip
belleğindekini kazıyacak tarihe
Kuğu zarafetini takınıp
yürüyüşe çıkacak sonra
Akşam bir kokteyle katılacak
Günün yorgunluğunu atacak
yudumlarken kadehindekini
Özveriyle kritik edecek
göz dolduran eseri…
O da ağlayacak, gülecek
kırılacak, affedecek
belki affedilecek.
Çekip gidecek bir gün her ölümlü gibi
Yaralı, âşık ama gururlu hâliyle
selâm durarak börtü böceğe…
Mutlu yine de ya!
Ne idi amacı tam olarak?
Bir türlü ulaşamadı ona henüz.

Ömür Geçerken

Mutlu olabilmek için zihnimde canlanan, hayatı kucaklayan hayal: sen ve ben.
İlgi alanlarıma dağılsa bile düşüncelerim, bir yerde muhakkak su yüzüne çıkan..söyleşi, yemek, çay saatleri, kariyer araştırmaları, birlikte denize taş atma, araba kullanma, yüzme, durakta otobüs bekleme gibi anlar… Ne denli sensiz olsam da bugün, imgelem: yanımda belirmen. Hayallere sığdıramamıştık ya, şimdi tamamen düşten ibaret paylaşımlar.
Gerçeklere adım atmayı deniyorum, dediğin gibi; önümdeki her yenilik için bir adım. Seviniyorum.
Gerçek, bir yalan da olabilirdi değil mi? Aldatan, kıymet bilmeyen bir arkadaşla ömür geçirmek (acı) gerçek olarak adlandırılır ve yanlış adımdır neticede. Doğru yollarda kanat çırpan biri için, istikrarsız olurdu, bu durum. Memnunum şimdi. Hayaller; iyilikler ile gideni unutturmuyor.
Daima güzelliklere yönelerek yücelttiğimiz bir biçem oluşturmalıyız. Çocuklarımızı kendimize hayran bırakmalıyız, doğallığımızla. Yanlışlarımızı fark ettikçe, kendimizi düzeltme gayreti içine girmeliyiz. Umutla baktığımız yarınlarda, kimseyi incitmeden ilerlemekten yana çaba sarf etmeliyiz. “Kırmak kolay” deniyor ya; iyi huylu, adil, dürüst olduktan sonra yapıcılık ne ki…IMG_9068-2Foto. Bala Çiçek