“Alttan vurdu, aniden”.
Yemek masasında yemek yiyorduk. Lokma boğazımda takılı kaldı; yüreğim ağzıma geldi. O ne kapı çarpması idi! Bağırdım ben de, avazım çıktığı kadar.
Bir topluluk içinde yaşıyoruz. Apartman, siteler böyle yerleşimler… Topluluk kurallarına uymak lazım! Bunlar görgü kuralları aynı zamanda.
Saygı, sevgi her şeyin temeli! Hareketlerimizin çevremizdekileri olumsuz yönde etkileyebileceğini bir an olsun düşünmek ve öyle eyleme geçmek en güzeli!
Düşünmeden, gelişine davranmak ne kadar rahatlatıcı değil mi? Ya etraftakiler? Onlara zararımız dokunmayacaksa, ne âlâ!
Bugünler için şarkı besteleyenler oldu. İngilizce “A Corona Pandemic is all around” adlı şarkı salgından korunmak için olumlu yönde etkileyici bana kalırsa. Özellikle çocuklara yönelik olması açısından faydalı!
Bir de bazı şarkılar duydum ki; etik ilkelerden uzak, bol küfürlü maalesef! Her bireyin olaylara yaklaşımı farklı tabii. Yaşadıklarına dayanma gücü de aynı değil. Yine de insanın dilinin kemiği olmalı, derim ben. Bir sözcük ağızdan çıkmadan önce düşünmeli. Lafın nereye gittiğine dikkat edilmeli. Çocuklar etkileniyorlar. Onlara iyi örnek olmalıyız. (06/04/2020)
Bir an bir kitaplıkta olmayı özlediğimi fark ettim…
Hâlâ karantinadayız! 13 Mart’tan beri evdeyiz. Gün saymıyorum, böylelikle kolay atlattığımı düşünüyorum. Yine de sıkılıyorum, hele bu sabah sıkıntım tavan yaptı, diyebilirim. (04/04/2020)
se
Üzücü bir haber aldığımda, demin mutlu idim ama kıymeti var mı diyorum. Üzülüyorum. İyi ki az evvel sevinmişim mi diyeyim? Dayanma gücümüz sınanıyor olmalı!
Yok yok! Bu kötü bir rüya olmalı! Uyanınca sevdiğim kucaklamalı beni. Sarılmalıyım ona dengim olduğundan…
Öyle ya kuzunun kurdu kabul ettiği nerde görülmüş!
Maksat canım kuzunun gönlünü almak değilmiş oysa ki!
Kuzu kurda varsın da bir kez ölmemiş ya,
bundan böyle ölüp ölüp dirilsin…
Bu bir kabus bile değil ne yazık ki!
Acı gerçeğin ta kendisi! #tecavüzesessizkalma#tecavüzmesrulastirilamaz
#cocukistismariinsanliksucudur
#childabuseiscrimeagainsthumanity
Hayat akıp gidiyor… Dünya barışı için kötü emelleri olanların hak etmediği kadar güzel hayat! Dileğim doğruyu görüp kabullenip doğal yaşama kavuşmaları çünkü artık yalnız kendileri değil hepimiz tehlikedeyiz!
Sıradan bir gün aslında ama bir cana kıyıyorlar bir yerde..bunu bilerek ve engel olamayacağını duyumsayarak yaşamak… Ya ellerinde kötülükleri ortadan kaldırabilme yetkisi olanların parmaklarını kıpırdatmadan soluk alabilmeleri mümkünse bu işte bir yanlışlık olmalı!!!
Sevgi sözcükleri ile donatalım dünyayı, kötülük barınamaz sevdikçe birbirimizi biz ve birlik coşkusuyla verdikçe elele her yeni günde, dirilir bedenlerimiz yeniden yaşama tutunarak taptaze bir heyecan ile.
Selim İleri bir yazısında evinin dağınıklığından dem vurmuş…
Satırlar arasında gezinirken kendi dağınıklığım su yüzüne çıkıyor: evin her alanında kitap, gazete, dergi…
Hiç düzenli biri olma gereği duymamış yazar! Ben de hoşlanıyorum bu halimden, neticede aradığımı buluyorum ve önemli olan usun işleyişinde düzenlilik! Ama hafızayı bu çerçevede zorlamak ne denli doğru? Gün gelip aradığımı bulamazsam diye düşüncelere kapılıyorum.
Düzenli olma çabaları ise ayrı bir meşguliyet zihinde. Düzensizlikle kıyaslandığında artı bir puan alabilir. Bir ferahlama, rahatlama hissediliyor etraf toplandığında. Hatta evraklar ilgili dosyalarına yerleştirildiğinde…
En iyisi ilerisi için yeise kaptırmadan kendini, yaşamayı sürdürmek. Her şey olacağına varmıyor mu netice olarak? Yarın öbür gün çaresiz hissedersem kendimi, yardım alma fikri yaşantının odağına oturacak ister istemez…
Foto. Simplelindo’dan
“Düzyazının kuralları uçuş, matematik veya fizik kanunları kadar değişmezdir” diyen Ernest Hemingway’in Deniz Kurt çevirisi olan Yazmak Üzerine adlı eserini okumayı bitirdim.
Ekim ayı sonlarına doğru İnkılâp’tan edindiğim değerli kitaplar arasında yer alan bu yapıt, yazanlar için önemli bir adım olabilecek nitelikte!
Yazar, yazı için önemsediği bazı noktalara kısa notlar halinde değinerek yazarlara tavsiyelerde bulunmuş…
Kitabı hazırlayan Deniz Cansever.
Hemingway oldukça samimi bir üslûp kullanmış, zaten kitabın hemen hemen hepsi ünlü yazar arkadaşlarına hitap ettiği satırların da bulunduğu Selected Letters’den alıntılardan oluşmuş; bir de o eseri bulup okumalı.
umut türküsü oluyor sıcak sözcüklerin, telaşlıyım bu mevsimde yavrucağım, her şey iyiliğin için